KHK MAĞDURİYETLERİ EYLEM PLANI

DEVA İKTİDARININ OHAL KHK'LARI İLE İHRAÇLARA VE HAKSIZLIKLARA KARŞI ADALET EYLEM PLANI

Hakkındaki Videoyu Oynat KHK Mağduriyetleri Eylem Planı - DEVA Hazır

ADALETE KAVUŞACAĞIZ

DEVA Partisi olarak, parti programımızda belirttiğimiz üzere her iki konuda da adaleti tesis edeceğiz. Bu kapsamda, ilk olarak OHAL KHK’ları ile işlerini kaybetmiş ve yargı kararlarıyla suçsuz bulunmuş, kovuşturmaya yer olmadığı ve beraat kararı almış veya haklarında adli bir soruşturma bulunmayan kişilerin görevlerine ivedilikle dönmelerini sağlayacağımızı, KHK mağdurlarının hak ve itibarlarını iade edeceğimizi vurgularız.

Haksız Yere İhraç Edilenlerin Hak ve İtibarlarının İadesini Sağlayacağız
  • Kanuni bir düzenleme ile OHAL KHK’larına ekli listelerle, OHAL KHK’larının verdiği yetkiye dayanılarak veya 375 sayılı KHK’nın Geçici 35. maddesi ile ihraç edilenlerden hakkında soruşturma veya kovuşturma olmayanlar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya beraat kararı verilmiş kişileri başvuruları üzerine; emsallerinin ulaştığı derece- kademeler ile rütbe ve kıdem durumları dikkate alınarak, en son bulundukları kamu görevine (ilgili kamu kurumunun artık mevcut olmaması halinde ana hizmet itibariyle en yakın bulunan kurumdaki bir kamu görevine), başkaca bir idari işleme gerek kalmaksızın ve idareye takdir yetkisi verebilecek yeni bir duruma yol açmaksızın, doğrudan iade edeceğiz.

 

  • Eski kadrolarına atanmaları fiilen ya da hukuken imkânsız olanlar ile kamu düzeni ve milli güvenliğe ilişkin doğrudan görev ifa eden kurumlar bünyesinde görev yapmış kişilerin, mükteseplerine uygun kadro ve dereceleri ile mali özlük haklarını korumak şartıyla ilgili idarenin uygun göreceği bir göreve başlamasını sağlayacağız. Bu kararlara karşı yargı yolunu açık tutacağız. Ayrıca, belirli şartlarda erken emeklilik tesis edilebilmesini mümkün kılacağız.

 

  • Kamu görevine iade edilen kişilerin göreve ve unvana bağlı her türlü yasal, mâli ve sosyal haklarını, geriye de etkili şekilde iade edeceğiz.

 

  • Kamu görevine iade edilen kişilerin haklarındaki yaptırım, tedbir veya başka adlarla tesis edilmiş olan bütün kısıtlamaları kaldıracağız.

 

  • Kamu görevine iade edilen kişilerin isimlerinin yer aldığı OHAL KHK listeleri veya başka listeleri Resmî Gazete’den, haklarındaki kayıtları ise bütün kurum ve kuruluşların kayıtlarından sileceğiz.

 

  • Kamu görevine iade edilen kişilere belirli şartlarda, isteklerine bağlı olarak ilgili kurumun coğrafi teşkilatlanmasının mümkün olması şartıyla yaşadıkları şehirde göreve başlama imkânı tanıyacağız.

 

  • OHAL düzenlemelerinin sebep ve etkisiyle bedeni ve ruhi zarara uğrayan mağdurlar ile doğrudan ya da dolaylı etkilenen yakınları için, sıhhi ve sosyal rehabilitasyon imkanları sağlayacağız.

 

  • 7075 Sayılı Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun kapsamında kurulan Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonunu kapatarak, 7075 sayılı Kanunu ilga edeceğiz.

 

  • Kamu görevlilerinin doğrudan ihraç edilmelerine imkân tanıyan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 35. maddesini ilga edeceğiz.

 

  • Kanun yürürlüğe girdikten sonra hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ya da beraat kararı verilen kişileri de belirlediğimiz esaslara göre görevlerine iade edeceğiz.
KHK’ların Sosyal Hayata ve Özel Sektöre Yansıyan Sonuçlarını Ortadan Kaldıracağız
  • Aynı kanuni düzenleme ile OHAL KHK’ları ve 375 sayılı KHK’nın Geçici 35. maddesi ile doğrudan veya dolaylı olarak kamu görevinden ihraç edilen kişilerin kamu görevinden çıkarılmalarının yanı sıra yakınları ile birlikte maruz kaldıkları hak kayıplarına ve hak ihlallerine son vereceğiz.

 

  • Kamu görevinden ihraç edilen yahut da OHAL KHK’ları ile kapatılan özel kurumlarda çalışan kişilerin özel sektörde çalışmalarının önündeki yasal ve fiili engelleri ortadan kaldıracağız.

 

  • Çalışma lisansı/ruhsatı/izin belgesi ve benzeri çalışma belgeleri iptal edilen, mesleklerini yapmaları engellenen kişilerin bu tür belgelerini kayıtsız ve şartsız olarak iade edeceğiz.

 

  • Kişilerin yakınlarının KHK’lı olmasından dolayı haklarındaki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması raporlarının olumsuz sonuçlanmasından doğan mağduriyetleri gidereceğiz.

 

  • Yurt dışına çıkma özgürlüğünün yalnızca suç soruşturması ve kovuşturması sebebiyle ve hakim kararıyla yasaklanabileceğini belirten Anayasal kuralı ihlal eden mevzuat hükümlerine ve uygulamalarına son vereceğiz. Bu kapsamda pasaport iptali veya pasaport verilmesi gibi konularda İçişleri Bakanlığı’nın takdir yetkisini kaldıracağız.
Ceza Yargılamalarındaki Haksızlıkları Gidereceğiz
  • Kanuni bir düzenleme kişilerin ile adil yargılanma hakkı ile suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırı şekilde terör örgütü üyeliği kapsamında yargılanmalarından kaynaklanan haksızlıklara son vereceğiz. Bu kapsamda; darbe teşebbüsü ile hiçbir ilgisi bulunmayan, örgütün niteliğini bilmeyen, silahlı terör örgütüne üye olma kastı olmadığı halde silahlı terör örgütü üyeliği ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçları nedeniyle hukuka aykırı şekilde haklarında mahkûmiyet kararı veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş kişilerin yeniden yargılanmasını sağlayıp haksızlıkları sonlandıracağız.Bununla beraber, kişilerin fiilleri başka bir suç teşkil ediyorsa, bu suçlar bakımından yargılanmalarını temin edeceğiz. Soruşturması veya kovuşturması devam eden kişiler hakkında da bu esaslara göre hareket edilmesini sağlayıp haksızlıklara son vereceğiz. Haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen kişiler için ise talep üzerine Kanun Yararına Bozma yolunu açacağız. Kanun Yararına Bozma yolunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının esas açısından incelenmesinin önünü açarak sonucunda da yukarıda belirtilen esaslara göre hareket edilmesini sağlayacağız.

 

  • Kanuni düzenlemenin kapsamı, kesinleşen yargılamalarda; hakkında örgütle bağlantılı olarak 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında başka bir suçtan mahkûmiyet hükmü kurulmamış olan, devam eden soruşturma ve kovuşturmalarda ise örgütle bağlantılı olarak 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında başka bir suç isnadında bulunulmayan, silahlı terör örgütü üyeliği ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçu ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 6’ncı maddesinde (üçüncü fıkra hariç) açıklama ve yayınlama, 7’nci maddesinin ikinci ilâ dördüncü fıkralarında tanımlanan terör örgütünün propagandası, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkında Kanunun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılma suçlarından cezai soruşturma ve kovuşturması devam edenler ile cezası kesinleşen kişilerdir.

İLKELERİMİZ

• Hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi,

• Adil yargılanma hakkının gereklerinin sağlanması,

• Adil, demokratik, müreffeh bir Türkiye

HEDEFLERİMİZ

• OHAL KHK’ları ile doğrudan ya da dolaylı olarak yahut da silahlı terör örgütü üyeliği yargılamaları nedeniyle hak ihlaline uğrayan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidereceğiz.

• Haksız yere ihraç edilenlerin hak ve itibarlarının iadesini sağlayacağız.

• KHK’ların sosyal hayata ve özel sektöre yansıyan sonuçlarını ortadan kaldıracağız.

• Ceza yargılamalarındaki haksızlıkları gidereceğiz.

Türkiye, 2016 yılından beri kelimenin tam anlamıyla olağandışı bir süreç yaşıyor.

Yakın tarihimizin en kanlı gecesi 15 Temmuz 2016’da milletimiz, demokrasimize kararlılıkla sahip çıkarak, FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimini püskürtmeyi başardı. Ne var ki, halkımızın sergilediği onurlu direnişle darbe girişimini bozguna uğratmayı başaran Türkiye’nin yönü demokrasiye dönmedi.

Olağanüstü hal döneminde ve sonrasında çok sayıda vatandaşımız mağdur edildi. Olağanüstü hal koşullarında yapılan anayasa referandumuyla gelen Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle demokrasimiz ağır bir yara aldı.

Hak ihlallerinin bilançosu ağır oldu. 130 bin vatandaşımız hakkında ‘kamu görevinden çıkarma tedbiri’ uygulandı. 2016-2020 yılları arasında, bir buçuk milyondan fazla terör kapsamında soruşturma başlatıldı.

Büyük haksızlıklara yol açan OHAL KHK’ları ile ihraçlar ve terör mevzuatının keyfi şekilde uygulanmasından kaynaklanan haksız yargılamalar Türkiye’nin yüzleşmesi ve acilen çözüme kavuşturması gereken ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Elinizdeki eylem planının tek amacı var: Haksızlıkları gidermek.

Biz, bir yandan FETÖ ile mücadeleye devam etmenin demokratik hukuk devletinin asli bir görevi olduğunu vurgularken, bir yandan da adaletin ince işçilik gerektiren zorlu bir arayış olduğunun gayet iyi bilincindeyiz. Hiçbir zorlu koşulun adaletsizlik için mazeret olmayacağını da çok iyi biliyoruz. Açılan her bir davanın, alınan her bir kararın insanların hayatını birebir etkilediğini aklımızdan çıkarmıyoruz.

OHAL KHK’ları ile ihraçlar ve ceza yargılamaları yoluyla oluşan tüm mağduriyetleri giderme sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Bu amaçla DEVA Partisi iktidarının ilk 90 gününde kolları sıvayacağız.

Taahhüt ediyoruz: Bizim ilk ve son sözümüz daima adalet olacak.

Okumaya Devam Et Küçült

Ali BABACAN

DEVA Partisi Genel Başkanı

Mustafa Yeneroğlu

Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı

15 Temmuz 2016, yakın siyasi tarihimizin en zor günlerinden birisidir. Darbe teşebbüsü demokrasimize, vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerine ve hukuk devleti ilkesine vurulmak istenen bir prangaydı.

20 Temmuz 2016’da ilan edilen olağanüstü halin ardından, yayımlanan Olağanüstü Hâl Kanun Hükmünde Kararnameleri ile emniyetin ve silahlı kuvvetlerin teşkilat ve personel mevzuatlarında değişiklikler yapılmış, özel sağlık ve eğitim kurumlarının yanı sıra, medya kuruluşları, dernek ve vakıflar kapatılmıştır. Bunların yanı sıra OHAL KHK’sının ekli listelerinde yer alan kişilerin terör örgütlerine üyeliği, mensubiyeti, iltisaklı ya da bunlarla irtibatlı oldukları gerekçesiyle başka bir işleme gerek kalmaksızın ve bir daha kamu görevlisi olamayacak şekilde kamu görevinden ihraç edilmesi gibi geniş çaplı birçok tedbir alınmıştır.

Alınan bazı tedbirler ve bunların uygulamaları olağanüstü halin ilan edilme amaçları ile sınırlı kalmamış, durumun gerektirdiği meşru ölçü aşılarak Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı kararlar alınmıştır. Ayrıca ihraç işlemlerinin kapsamı çok geniş tutulmuş, olağanüstü hal ilanının sebebini oluşturan 15 Temmuz darbe teşebbüsü, FETÖ veya paralel devlet yapılanması ile hiçbir ilgisi bulunmayan ve ceza hukuku ya da idare hukuku bağlamında hukuka aykırı bir eylemde bulunmayan çok sayıda insan OHAL KHK’ları ile kamu görevinden çıkarılmıştır.

Öte yandan bu süreçte, terör örgütü üyeliği ile ilgili soruşturma sayıları ciddi boyutlara ulaşmıştır. Darbe teşebbüsüne katılan, somut suçlara karışan kişilerle en ağır şekilde mücadele edilmesi zorunluluğu tartışmasızdır. Ancak adil yargılanma hakkının gerekleri görmezden gelinerek sadece meşru faaliyetlere katıldıkları için silahlı terör örgütü üyesi veya örgüte yardım suçlaması ile soruşturma geçiren yüzbinlerce insanın karşı karşıya bırakıldığı sorunlar, çok ciddi insan hakları ihlalleri ortaya çıkardığı gibi toplumda derin yaralar da açmıştır.

DEVA Partisi olarak, parti programımızda belirttiğimiz üzere her iki konuda da adaleti tesis edeceğiz. Bu kapsamda, ilk olarak OHAL KHK’ları ile işlerini kaybetmiş ve yargı kararlarıyla suçsuz bulunmuş, kovuşturmaya yer olmadığı ve beraat kararı almış veya haklarında adli bir soruşturma bulunmayan kişilerin görevlerine ivedilikle dönmelerini sağlayacağımızı, hak ve itibarlarını iade edeceğimizi vurgularız.

Bununla birlikte, çözümün diğer boyutu terör yargılamalarında adil yargılanmanın tesis edilmesidir. Darbe teşebbüsü ile hiçbir ilgisi bulunmayan, örgütün niteliğini bilmeyen, silahlı terör örgütüne üye olma kastı olmadığı halde silahlı terör örgütü üyeliği ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçları nedeniyle hukuka aykırı şekilde işlem yapılan kişiler bakımından yargılamaların demokratik toplumun gerekleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin güncel kararları ve Yargıtay’ın geçmiş içtihatları ve adil yargılanma hakkına uygun şekilde yapılması tesis edilmeden adaletten bahsedilemez. Bu nedenle, adaletin tecelli edebilmesi için gerçekten suç işleyenler ile suç işlemeyenlerin ayrıştırılmasına dair gereken kanuni düzenlemeleri yapacak ve adil yargılanma hakkı ile suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırı şekilde terör örgütü üyeliği ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçları kapsamında yargılamalardan kaynaklanan haksızlıklara son vereceğiz.

OHAL KHK’ları ile ihraçlara ve ceza yargılamalarına ilişkin eylem planımız, Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı bünyesindeki deneyimli ve alanında uzman çalışma gruplarının ve akademisyenlerin katkılarıyla hazırlanmıştır. DEVA Partisi olarak, hukukun üstünlüğüne olan inancımızın ve bağlılığımızın gereği olarak, anayasa ve evrensel ilkeler ışığında insan haklarının korunması için çalışacak ve bunların önündeki tüm engelleri kaldıracağız.

Okumaya Devam Et Küçült

Komisyon’un başvuruları ret oranı yaklaşık %88’dir.

Deva Partisi olarak kamu görevinden ihraç edilen kişilerin yaşadıkları sosyal ve ekonomik sorunların her geçen gün ağırlaştığının farkındayız. Bu nedenle, KHK’ların sosyal hayata ve özel sektöre yansıyan sonuçları ile OHAL KHK’ları ile kapatılan özel kurumlarda çalışan kişilerin özel sektörde çalışmalarının önündeki yasal ve fiili engelleri ortadan kaldıracağız. Aynı kapsamda, terör örgütü üyeliği veya terör örgütüne yardım suçlamasıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmalarla sebebiyet verilen mağduriyetleri de ortadan kaldırmayı ve adil yargılanma hakkının gereklerini sağlamayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda, suç işleme kastı olmayan, herhangi somut bir suçu bulunmadığı halde hakkında soruşturma ve kovuşturma yürütülen ya da mahkûmiyet kararı verilen masum kişilerin mağduriyetlerini gidereceğiz.

FETÖ ile mücadeleyi demokratik hukuk devletinin asli bir görevi olarak görüyoruz.

FETÖ ile bağlantılı ceza yargılamaları ve ihraç kararları değerlendirilirken bu yapının devlet kurumlarında örgütlenmiş, örgüt çıkarları doğrultusunda paralel hiyerarşiden aldıkları talimatlarla hareket eden mahrem yapılanması olduğu ve darbe teşebbüsüne de bu örgütlenme sayesinde kalkıştığı gerçeği ile başlangıçta yasal bir şekilde kurulan, en üst düzeyde devlet tarafından desteklenen ve topluma da referans olunan ve bu sebeplerle de toplumun önemli bir kesimi tarafından yasadışı bir amaç gütmediği düşünülen ve destek gören sivil görünümlü faaliyetlerde bulunduğu hususları birlikte ele alınmalıdır. İki yıllık OHAL süreci ve ardından geçen üç yılın sonunda bugün gelinen noktada, örgüt ile mücadele ederken, sadece meşru faaliyetlere katıldıkları için soruşturma geçiren, OHAL KHK’ları ile ihraç edilen ve silahlı terör örgütü üyesi veya örgüte yardım suçlaması ile mahkum edilen yüzbinlerce insanın karşı karşıya bırakıldığı sorunlar çok ciddi insan hakları ihlalleri ortaya çıkarmanın yanı sıra toplumda da derin yaralar açmıştır.

Terör örgütü üyeliği suçlaması oluşturan, terör örgütü bağlamında başlatılan soruşturma sayısı ise toplam 1 milyon 576 bin 566’dır.

Terör örgütü üyeliği ile ilgili soruşturma sayılarının çok yüksek olması dikkat çekicidir. Adalet Bakanlığının açıkladığı verilere göre, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü sonrasında darbe teşebbüsünü konu alan 289 fiili darbe davası açılmış1, bu davaların 288’i ilk derece mahkemelerinde karara bağlanmıştır. Bu kapsamda, toplam 8 bin 724 kişi hakkında karar verilmiştir. Ayrıca, darbe soruşturmaları ve silahlı terör örgütü yöneticiliği ile üyeliği soruşturmalarının yanında bu yapıya ilişkin olarak; devletteki önemli görevlerde, bilhassa güvenlik, yargı ve sivil bürokraside paralel bir örgüt oluşturma, suç delillerini yok etme, devlet kurumlarının ve üst düzey devlet görevlilerinin telefonlarını dinleme, devletin istihbarat faaliyetlerini deşifre etme, kamu görevine giriş veya görevde yükselme sınavlarına ilişkin soruları önceden elde edip mensuplarına verme gibi eylemler temelinde çok sayıda soruşturma ve kovuşturma da yürütülmektedir.

90 ve 360 gününde uygulanacak eylem planları hiç duydunuz mu?

DEVA iktidarının ilk 90 ve 360 gününde uygulanacak eylem planları

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp
Telegram
Email
Print
Skip to content