Bu eylem planımızla; sosyal devletin gereği, sosyal yardımların ihtiyaç sahipleriyle buluşması, vatandaşların nitelikli sosyal hizmet almasının sağlanması, emeklilerin aylıklarında yeni düzenleme yapmayı, engellilerin iş gücüne katılımı artıracak çözümler öngörüyoruz.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERİN RESMÎ TATİL SÜRELERİ İÇİN DE GSS (GENEL SAĞLIK SİGORTASI) PRİMLERİNİ ÖDEYECEĞİZ
Sözleşmeli öğretmenler, resmi şekilde ilan edilen tatil süreleri boyunca çalışamamakta ve o sürelerde geçimlerini sağlayacak geçici iş bulamamaktadır. Gelir kaybının yaşandığı bu dönemde sigorta primleri de yatmayan sözleşmeli öğretmenlerin sağlık hizmetlerinden ücretsiz şekilde faydalanması imkansız hale gelmektedir. Bu durumu çözebilmek için sözleşmeli öğretmenlerimizin yaz tatili ve diğer resmî tatillere denk gelen süreler için GSS (genel sağlık sigortası) primlerini karşılayacağız.
CİHAZA BAĞLI ŞEKİLDE YAŞAMINI SÜRDÜREN VATANDAŞLARIMIZA SAĞLANAN ELEKTRİK TÜKETİM DESTEĞİNİ ARTIRACAĞIZ
Artan barınma, gıda ve diğer yaşam maliyetleri göz önüne alındığında istihdam sürecinde de bulunmakta zorlanan kronik hastalığa sahip vatandaşlarımızın geçim sıkıntıları artmaktadır. Çünkü genellikle sürdürülebilir bir iş imkanına da sahip olamamaktadırlar. Bu kapsamda belirli bir cihaza bağlı olarak yaşamını sürdüren vatandaşlarımızın almış oldukları ‘‘elektrik tüketim desteğini’’ hanedeki kişi sayısına bakmaksızın, harcanması gereken enerji tüketimi miktarına göre artıracağız.
ÇOCUK SANDIĞI UYGULAMASINI YÜRÜRLÜĞE KOYACAĞIZ
Çok sayıda başlık altında verilen ve belirli bir standarda sahip olmayan çocuklarla ilgili yardımlar çoğunlukla yoksul ailelerimiz tarafından başka ihtiyaçlar için kullanılmaktadır. Hem bu durumu düzeltmek hem de çocuk yardımlarını kurumsal bir biçimde denetime açabilmek için gelişmiş ülkelerde de örneği bulunan ‘’Çocuk Sandığı’’ uygulamasını hayata geçireceğiz.
ŞEHİT YAKINLARI ÖTV İNDİRİMİ HAKKINI HEM EŞE HEM DE BİR EBEVEYNE TANIYACAĞIZ
Şehit yakınları için %20 oranında öngörülen ÖTV indirimi şehit ailesi içinde yalnızca bir kişiye tanınmaktadır. Bu durum artık ayrı yaşayan dul eş ve şehidin birinci dereceden yakınları arasında hak önceliği belirsizliğine sebep vermektedir. Bu sorunu çözmek için, ÖTV indirim hakkının hem bekar dul eşe hem de şehidin bir ebeveynine tanınmasını sağlayacağız.
GAZİLERİMİZİN ENGEL DURUMLARINA GÖRE KONUTLARININ FİZİKİ TADİLATLARINI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Günümüzün ekonomik koşullarına göre düşük seviyelerde sosyal haklara ve aylık imkanına sahip gazilerimiz, konut ve barınma sorunlarını da yaşamaktadırlar. Engel durumlarına göre bakım gerektiren konutlarını, maddi yetersizlikler sebebiyle tadilat yapamayan çok sayıda gazi vatandaşımız bulunmaktadır. Bu sorunu çözmek için Gazi vatandaşlarımızın konut tadilat ve bakımlarını engellilik durumlarını göz önünde bulundurarak üstleneceğiz.
ÇOCUK İZLEM MERKEZLERİNİN SAYISINI ARTIRACAĞIZ
Çocuk İzlem Merkezleri hem adli hem de sosyal süreçlerde çocuğun her şekilde korunması ve maruz kaldığı hukuki aşamaları sağlıklı şekilde sürdürebilmesi için ASPB (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı) bünyesinde kurulmuş merkezlerdir. Uygulamada uzmanların tavsiyelerine ve ilgili yönetmeliklere rağmen süreçlere dahil edilmeyen Çocuk İzlem Merkezlerini aktif kılacak adımlar atacağız. Bunun yanında bu merkezlerin kurullarındaki temsiliyet hakkını STK’ları ve baroları da içine alacak şekilde genişleteceğiz.
MEKLİ AYLIKLARININ BAĞLAMA ORANLARINI ARTTIRACAĞIZ
1999 ve 2008 yıllarında çıkartılan kanun değişiklikleriyle beraber emekli aylıklarının bağlanma oranları kademeli olarak düşürülmüş bu da emekli aylıklarının uygun yaşam standartlarından uzak bir seviyede kalmasına sebebiyet vermiştir. Emekli aylıklarının bağlama oranlarını tüm emeklilik statülerini ve prim ödeme sürelerini kapsayacak biçimde arttıracağız.
ULUSLARARASI YAŞLI HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NİN HAZIRLANMASINA ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ
Ulusal ve uluslararası çok sayıda STK’nın yıllardır süren çabasına rağmen yaşlı haklarını küresel anlamda korumaya alacak bir sözleşme Birleşmiş Milletler nezdinde hazırlanmamıştır. Hem ülkemizde hem de dünya genelinde yaşlı haklarıyla ilgili koruyucu bir sözleşmenin hazırlanması için gerekli çalışmaları yürüteceğiz.
AKTİF YAŞLANMA PROGRAMINI UYGULAYACAĞIZ
Vatandaşlarımızın yaşlanma sürecinde toplumsal yaşamın içerisinde kalması sosyal dokunun ve kültürel mirasın nesiller arasındaki transferini mümkün kılması açısından önemlidir. Ayrıca yaşlılık sürecinin sosyal alanlardan uzak geçirilmemesi yaşlı vatandaşlarımızı psikososyal açıdan destekleyecektir. Bu doğrultuda yaşlı vatandaşlarımızın sosyal, kültürel ve çalışma hayatından kopmalarına engel olacak bir sosyal programı uygulayacağız.
EVLİLİK VE ÖLÜM İZİNLERİNİN ALT SINIRINI 5 İŞ GÜNÜNE ÇIKARTACAĞIZ
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4857 Sayılı İş Kanunu arasındaki yapısal farklılıklar, iş hayatındaki çalışanların özlük hakları arasında eşitsizliği derinleştiren bir uygulamaya sebep oluyor. Kanun değişikliği ve idari denetim yoluyla bu sorunu asgari düzeye indireceğiz.
ULUSAL İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ VERİ TABANI OLUŞTURACAĞIZ
Ülkemizdeki kayıt dışılık ve istihdam alanlarındaki yapısal bozukluklar iş sağlığı ve güvenliği alanında büyük zafiyetlere sebebiyet vermektedir. Bu alandaki eksik veriler ise denetimlerin sağlıklı yapılamamasına yol açmaktadır. Doğru politikaları en etkin ve hızlı biçimde uygulayabilmemiz için tüm işyerlerini kapsayacak şekilde veri tabanı oluşturacağız.
MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ OLARAK ÇALIŞANLARIN YAŞAM STANDARTLARININ İYİLEŞTİRECEĞİZ
Mevsimlik tarım işçileri ve aileleri yılın belirli sürelerinde kayıt dışı olarak insani olmayan koşullar altında çalışmaktadır. Tarım işçilerinin çalıştıkları süre boyunca okul çapında olan çocukları eğitim hakkından mahrum kalmaktadır. Bununla yanında barınma ve ulaşım koşulları nedeniyle yaşam koşulları oldukça zor bir hale gelen vatandaşlarımızın bu sorunlarını tamamen çözecek; idari, ekonomik ve hukuki tedbirleri alacağız. Çalışılan bölgelere yakın hazine arazileri üzerine geçici barınma tesisleri oluşturacağız. İşçi ve yakınlarının ulaşım süreçlerinin denetimlerini gerçekleştireceğiz. Kayıt dışı çalışmalarının önüne geçecek esnek sigorta uygulamalarını yürürlüğe koyacağız.
SGK’YI DENETİME AÇIK BİR KURUM HALİNE GETİRECEĞİZ
SGK’nın hiyerarşik yapılanmaya tabi olması aktif fon ve yetkilerinin suistimal edilmesine sebep olmaktadır. Buna engel olmak için SGK’yı bakanlığa bağlı bir kurum olmaktan çıkartarak ilişkili bir statüye geçireceğiz.
MESLEK HASTALIĞI TANI SÜREÇLERİNİ SAĞLIK BAKANLIĞI ÇATIŞI ALTINDA YÜRÜTECEĞİZ
Meslek hastalığına yakalanma sürecini yaşayan çalışanların hem tanı hem detazmin süreci SGK tarafından yürütülmektedir. Bu durum tanı süreçlerinin mali şartlardan etkilenmesine sebep olmaktadır. İşleyişteki uygulamayı değiştirerek tanı sürecinin Sağlık Bakanlığına tazmin sürecinin ise SGK’ya bağlanmasını sağlayacağız.
KANSER HASTALIKLARININ TEDAVİSİNDE KULLANILAN AKILLI İLAÇLARIN BEDELLERİNİ KARŞILAYACAĞIZ
Edinme maliyeti yüksek olan akıllı kanser ilaçlarının temin edilmemesi hem tedavi sürelerini uzatmakta hem de hasta vatandaşlarımızın yaşam kalitesini düşürmektedir. Sosyal ve dışsal maliyetler açısından değerlendirildiğinde her vatandaşımızın sağlığına en kısa sürede ve en iyi şartlarda kavuşmasını sağlamak sosyal devletin bizler getirdiği bir sorumluluktur. Bu doğrultuda SGK’nın ödeme listesine almadığı akıllı kanser ilaçlarını karşılayacağız.
ENGELLİ RAPORLARINA HAKSIZ MÜDAHALEDE BULUNULMASINA ENGEL OLACAĞIZ
ICF; Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) tarafından 2000 yılında özürlülük boyutlarının sınıflandırılmasına, rehabilitasyon hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülebilmesine yönelik olarak geliştirilen, bir sınıflandırma endeksi ve kodlama sistemidir. Engelli vatandaşlarımızın engelli maaşlarından ve ÖTV muafiyetlerinden yararlanması için; asgari düzeyde bazı engellilik oranlarına sahip olmaları gerekmektedir. Ancak uygulamadaki hatalar ve raporlandırma sürecinde yaşanan zorluklar engelli vatandaşlarımızın engellilik oranlarının kısa sürelerde haksız biçimde değiştirilmesine sebep olmaktadır. Bu sorunun iktisadi kaygı güdülmeksizin çözüme kavuşturulması için ilgili birimlerin teknik kapasitelerini arttırarak düzenleyeceğiz. Kuracağımız ICF endeksli bu mekanizma ile engelli raporlarının ülke genelinde verilme usulünün belirli bir standarda bağlanmasını sağlayacağız.
İTHAL PROTEZ VE ORTEZLERİN SGK KATKI PAYLARINI YÜKSELTECEĞİZ
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu çerçevesinde 10 yıldır güncellenmeyen katılım payı oranları sebebiyle vatandaşlarımız vücut dışı protez ve ortez İhtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekmektedir. Bu doğrultuda mevcut destek oranlarını ekonomik koşulları göz önüne alarak güncelleyeceğiz.
BEYAZ BASTON ÖDENEĞİNİ YENİDEN BELİRLEYECEĞİZ
2017 yılında çıkartılan düzenlemeyle görme engelli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın günlük yaşamlarında kullandıkları beyaz bastonların ödenek miktarı 22 TL olarak belirlenmiş ve günümüze kadar güncellenmemiştir. Günümüzde beyaz baston ihtiyacını karşılamakta güçlük çeken vatandaşlarımız için daha yüksek tutarda bir ödenek sağlayacağız.
Sosyal devletin gereği, sosyal yardımların ihtiyaç sahipleriyle buluşması, vatandaşların nitelikli sosyal hizmet almasının sağlanması, emeklilerin aylıklarında yeni düzenleme yapmayı, engellilerin iş gücüne katılımı artıracak çözümler öngörüyoruz.
Çalışma hayatında verimliliği ve çalışma barışını merkeze alarak iyileştirmelerin yanında sosyal güvenlik sisteminin de adil ve güçlü hâle getirecek politikalar planlıyoruz. Sosyal politikaları, toplumsal refahımız için birey odaklı adil ve hak temelli bir sisteme oturtacağız. En önemlisi, vatandaşlarımızın sosyal yardıma muhtaç kalmasının önüne geçecek zenginliği yaratmayı hedefliyoruz.
Taahhütlerimizi sosyal yardım, sosyal hizmet, emekliler, çalışma hayatı, sosyal güvenlik ve engelliler olmak üzere altı başlık altında derlemiştik. Aynı çatıyı ikinci sosyal politikalar eylem planımızda da koruduk.
Her bir başlığı genişleterek hedeflerimizi büyüttük. DEVA Partisi olarak, ilk günkü taahhüdümüz gibi hiçbir vatandaşımızı geride bırakmayacak anlayışla hareket ediyoruz. Bu eylem planımızla; sosyal devletin gereği, sosyal yardımların ihtiyaç sahipleriyle buluşması, vatandaşların nitelikli sosyal hizmet almasının sağlanması, emeklilerin aylıklarında yeni düzenleme yapmayı, engellilerin iş gücüne katılımı artıracak çözümler öngörüyoruz.
Çalışma hayatında verimliliği ve çalışma barışını merkeze alarak iyileştirmelerin yanında sosyal güvenlik sisteminin de adil ve güçlü hâle getirecek politikalar planlıyoruz. Sosyal politikaları, toplumsal refahımız için birey odaklı adil ve hak temelli bir sisteme oturtacağız. En önemlisi, vatandaşlarımızın sosyal yardıma muhtaç kalmasının önüne geçecek zenginliği yaratmayı hedefliyoruz. İnsan haysiyetini merkeze aldığımız eylem planımızın detayları ilerleyen sayfalarda yer alıyor. Taahhütlerimizin ne zaman ve nasıl uygulanacağı açıkça ortaya konuluyor. Özgür ve zengin Türkiye’nin yolu, sosyal adaleti sağlamaktan geçiyor.
Vatandaşlarımıza anayasadan, yerel ve evrensel değerlerden kaynaklı insan onuruna yaraşır bir yaşam sürme hakkını tesis edecek sosyal politika uygulamalarını eş zamanlı çalışmalarla hayata geçireceğimizi bir önceki eylem planımızda ifade etmiştik.
Sosyal politikalar; toplumun tümünü ilgilendiren bir disiplin alanı olduğundan dolayı eylem planımızın da zaman içerisinde değişen ve gelişen ihtiyaçlara göre güncellenip daha da zenginleşeceğini vurgulamıştık. Bu kapsamda saha çalışmalarımız sırasında; vatandaşlarımızdan, sivil toplum kuruluşlarından gelen önerileri ve bizzat bizim gözlemlediğimiz ve tespit ettiğimiz sorunlarla ilgili olarak eylem planımızın ikincisini de hazırlama ihtiyacı hasıl oldu.
Bir önceki eylem planımızda olduğu gibi konunun tarafları, ilgilileri, akademisyenler, uzmanlar, vatandaşlarımız ve teşkilatlarımızla birlikte üzerinde titizlikle çalışarak 90 ve 360 günlük iki nolu eylem planımızı siz değerli vatandaşlarımızın ve teşkilat mensuplarımızın ilgisine sunar, refah ve huzur dolu yarınlar dilerim.
Çok sayıda başlık altında verilen ve belirli bir standarda sahip olmayan çocuklarla ilgili yardımlar çoğunlukla yoksul ailelerimiz tarafından başka ihtiyaçlar için kullanılmaktadır. Hem bu durumu düzeltmek hem de çocuk yardımlarını kurumsal bir biçimde denetime açabilmek için gelişmiş ülkelerde de örneği bulunan ‘’Çocuk Sandığı’’ uygulamasını hayata geçireceğiz.
Edinme maliyeti yüksek olan akıllı kanser ilaçlarının temin edilmemesi hem tedavi sürelerini uzatmakta hem de hasta vatandaşlarımızın yaşam kalitesini düşürmektedir. Sosyal ve dışsal maliyetler açısından değerlendirildiğinde her vatandaşımızın sağlığına en kısa sürede ve en iyi şartlarda kavuşmasını sağlamak sosyal devletin bizler getirdiği bir sorumluluktur. Bu doğrultuda SGK’nın ödeme listesine almadığı akıllı kanser ilaçlarını karşılayacağız.
Ülkemizdeki kayıt dışılık ve istihdam alanlarındaki yapısal bozukluklar iş sağlığı ve güvenliği alanında büyük zafiyetlere sebebiyet vermektedir. Bu alandaki eksik veriler ise denetimlerin sağlıklı yapılamamasına yol açmaktadır. Doğru politikaları en etkin ve hızlı biçimde uygulayabilmemiz için tüm işyerlerini kapsayacak şekilde veri tabanı oluşturacağız.
© 2022 Copyright @ Tüm Haklar Deva Partisi’ne aittir.
Veri Güvenliği ve Çerez Politikamız
Erişilebilirlik Araçları